ASLIHAN ALTAY KARATAŞ Ankara – Başsavcılıklara gönderilen 13 maddelik genelgeye göre, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlara ilişkin soruşturma işlemleri, Cumhuriyet başsavcılıklarınca yapılacak işbölümü ile, her adliyede belirli Cumhuriyet savcıları tarafından takip edilecek.
Uzman savcılar geliyor
Zorunlu olmadıkça iş bölümü değişikliği yapılmayarak savcının bu konuda uzmanlaşması sağlanacak. Cinsel dokunulmazlığa karşı bir suç işlendiği iddiası ile soruşturmaya başlayan Cumhuriyet savcısı derhal Cumhuriyet başsavcısına bilgi verecek. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısı, eylemin niteliği gözetilerek kolluk birimlerine ayrıntılı bir şekilde gereken talimatları verecek. Soruşturma sırasında, olayın adli mercilere ne şekilde ve ne zaman yansıdığı, ilk defa kiminle ve nasıl paylaşıldığı, paylaşıldığı andaki mağdurun fiziksel ve ruhsal durumu, olay ve yakalama tutanakları, doktor raporları, tanık beyanları, şüpheli ve mağdur beyanlarının tutarlı olup olmadığı, kriminal raporlar, taraflar arasında husumet bulunup bulunmadığı, şüpheli veya mağdurun evinde ya da iş yerinde yapılan aramada ele geçen deliller, telefonda ve bilgisayarda ele geçirilen görüntü ve yazışmalar ile diğer bütün deliller hep birlikte değerlendirilerek adli işlemler yürütülecek. Biyolojik, dijital ve diğer tüm delillerin ivedilikle ve titizlikle toplanmasının öneminin vurgulandığı genelgede, “Bu adımlardan bazılarının zamanında atılmaması veya delillerin eksik toplanması maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasına engel olabilecektir” ifadelerine yer verildi.
Örselemeye karşı tedbir
Çocuk ve diğer mağdurların ifadelerinin Çocuk İzlem Merkezleri (ÇİM) ve Adli Görüşme Odaları’nda (AGO) uzman eşliğinde bizzat Cumhuriyet savcısı tarafından alınacak. Genelgede mağdurların adli süreçte failleri ile yüz yüze getirilmeden, hazırlanan özel ortamlarda ifade ve beyan işlemlerinin tamamlanması konusunda hassasiyet gösterilmesi istendi. Mağdur beyanı ile kovuşturma aşamasında da yetinilmesi ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması bakımından zorunluluk bulunmadıkça mağdurun yalnızca bir kez dinlenmesi gerektiğinin ifade edildiği genelgede, böylece ikincil örselenmenin de önüne geçilmesi istendi.
Çocuklara özel ilgi
Genelgede, mağdur çocuklar hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nda yer alan tedbirlerin değerlendirilmesi ve ihtiyaç duyulması halinde bu tedbirlere hükmedilmesinin talep edilmesi gerektiği vurgulandı. Soruşturmalarda mağdur çocuk beyanı mutlaka Çocuk İzlem Merkezinde (ÇİM) şüpheli ile yüz yüze getirilmeden uzman aracılığıyla alınacak. Kovuşturmalarda, soruşturma aşamasında alınan beyan ile yetinilmesi, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması bakımından mağdur çocuğun beyanının alınması veya başkaca bir işlem yapılmasında zorunluluk bulunması halinde ise bu işlem ÇİM’de uzman aracılığıyla alınacak.
Mağdurun sözü kesilmeyecek
Mağdurun beyanı alınırken sözü kesilmeden dinlenecek, kullandığı kelimelerin hukuksal veya tıbbi karşılığına dönüştürülmeden ifade ettiği şekilde zapta geçirilecek. Mağdurun birden fazla adli muayeneye tabi tutulmasına ihtiyaç duyulmayacak şekilde işlemler yerine getirilecek. Cinsel saldırı ve çocuğun cinsel istismarı suçlarına ilişkin soruşturmalarda mağdurun beyanı alındıktan sonra Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüklerinin (ADM) bilgilendirilecek, müdürlük tarafından vaka hakkında adli destek planı hazırlanacak ve psikososyal destek hizmetleri planlanacak. Soruşturmalarda, mağdur ve çocuğun mahremiyetinin korunması, soruşturma konusu eylemin onların geleceği üzerinde olumsuz etkiler bırakmasının önüne geçilebilmesi ve masumiyet karinesinin korunabilmesi açısından soruşturmanın gizliliği ilkesine riayet edilecek. Soruşturma dosyasına ilişkin delil veya görüntüleri usulüne aykırı olarak paylaşan ya da buna sebebiyet verenler hakkında kanuni gereği yapılacak.