Bruce Beach adındaki adam, yaşamını sürdürdüğü Chicago’yu 1970 yılında terk ederek Kanada’nın Toronto şehrine iki saatlik mesafede bulunan küçük bir köye taşındı. Böylece aklındaki çılgın fikrin ilk adımını attı.
10 yılın ardından bu fikrini hayata geçirmeye başladı. Küçük bir Kanada kasabası olan Ontario’da bir arazi satın aldı ve projesi için gerekli teçhizatları topladı. 1980’den 1985’e kadarlık süreçte, 12.500 dolar ödeyerek 42 adet okul otobüsü satın aldı.
Satın aldığı arazisine 4 metre derinliğinde bir çukur kazmaya başladı.
Otobüsleri bu çukura yerleştirdi, üstünü kalın bir beton ve toprak tabakasıyla kapladı. Bunları tek başına yapmadı, fikrini duyan gönüllüler ona yardım etti(bu yardımların aslında bir çıkar ilişkisi olduğunu yazının ilerleyen bölümlerinde anlayacaksınız).
Gelelim sadede, bu kadar otobüsü yerin altına gömme nedeni neydi?
Çünkü 1970’lerin sonlarında dünya hâlâ nükleer savaş ihtimali korkusuyla yaşıyordu. Soğuk Savaş’ın gerçek bir savaşa dönüşme ihtimali azımsanacak gibi değildi. Dünyanın pek çok noktasında insanlar yıkıcı bir savaş ihtimaline karşı hazırlık yapmaktaydı.
Bruce Beach de onlardan biriydi ancak onun yaptığı bu sığınak diğerlerinden çok daha sıra dışıydı.
Olası bir savaşa karşı elleri bağlı bir şekilde oturmak istemeyen Bruce, ABD’deki diğer aileler gibi evinin arka bahçesine basit bir sığınak kazmak yerine Kanada’ya gidip dev bir sığınak kurmayı yeğledi.
Sığınağın ismini, Büyük Tufan hikâyesinden etkilenerek Nuh’un Gemisi İki (Ark Two) koydu.
Otobüsleri ince bir işçilikle, belli bir plana göre dizip gömdükten sonra karmaşık ve korumalı bir labirent düzenledi.
Otobüsleri tercih etmesinin nedenlerinden biri de çelik tabanların sığınak yapmak için çok uygun olmasıydı.
Elektrik mühendisi olduğu için sığınağın tesisatıyla da kendisi ilgilendi.
Dizel yakıtla çalışan elektrik jeneratörlerini kullanarak sığınağa otonom elektrik tedariki sağlamayı başardı.
Ayrıca ısıtma, sıcak su ve havalandırma sistemi de yaptı.
Bu sistemler sayesinde sığınaktaki yiyecek ve su kaynakları, insanlara onlarca yıl yetebilecekti.
Yaklaşık 1.000 metrekarelik bir alanda adeta yeraltı şehri inşa etti.
%80’i sadece çocuklar için olmak üzere sığınağı 500 kişi için tasarladı.
İçeride çocuk odaları, banyolar, mutfaklar, uyku bölümleri, dişçi, konferans salonu, dezenfeksiyon odaları, çamaşırhane dahi bulunuyor.
Bruce Beach ve her detayı düşünülmüş sığınağı, hem zamana hem de yerel yönetimin baskılarına karşı direniyor.
Yerel yönetim, sığınağın tehlikeli olduğunu düşündüğü için 80 yaşındaki Bruce’a 30’dan fazla dava açtı. Bu çılgın adam, nükleer savaşa önlem amacıyla yaptığı bu sığınakta artık adalet savaşı veriyor.
Yerel halk, Bruce’a “deli” diyor ancak o yine de bu sığınağın er ya da geç insanlar için faydalı olacağına, onları olası bir tehditten koruyacağına inanmaya devam ediyor. Bugün ise ne yazık ki nükleer savaş tehlikesi hâlâ devam ediyor.
Kaynaklar: 1, 2, 3, 4, 5